Salgınla mücadelede zorlu düşman "sitokin fırtınası"

Salgınla mücadelede zorlu düşman "sitokin fırtınası"
23 Kasım 2020 - 16:40

Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 ile mücadelede, "bağışıklık sisteminin dosttan düşmana dönüştüğü an" olarak adlandırılan sitokin fırtınası yıkıcı hasarların artışına ve ölüme neden oluyor.



Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda sitokin fırtınası tanısı konuluyor.

En sık viral enfeksiyonlar sonucu gelişen bu tabloda, sitokin aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında, etrafında ne varsa yıkıyor, sağlam hücreleri de öldürüyor. Bağışıklık sistemi, kendi dokularını yok etmeye başlıyor.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, ağır seyreden akut solunum yolu problemi yaşayan COVID-19 hastalarında aniden ve çok yüksek miktarlarda proinflamatuar sitokinlerin salınımının gözlemlendiğini ve bu duruma sitokin fırtınası adı verildiğini söyledi.

"Viral enfeksiyonlar sonucu gelişiyor"

Doç. Dr. Savaşçı, sitokin fırtınasının en sık, viral enfeksiyonlar sonucu geliştiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Vücutta görülen hastalıkların hemen hemen hepsinde immün sistemin iyi ya da kötü yönü var. İmmün sistem her zaman iyi yönde çalışmayıp bazen kendi bünyesine de zarar verebiliyor. Bu aşamada vücudun bağışıklığı yabancı proteinleri görür ve uyarılarak bunları yok etmeye çalışır. Eğer bunlara normal dozda bir yanıt veriyorsa onu yok eder. Bazen doğal bağışıklık yok edemez, o zaman onlara özgü birtakım silahlar üretir. Biz bunlara sitokin adını veriyoruz."

"Bağışıklık sisteminin düşmana dönüştüğü an"

Ümit Savaşçı, sitokinlerin bağışıklık sistemi hücreleri tarafından salınan küçük moleküler ağırlıklı, çözünür proteinler olduğunu, hücreler arası etkileşim ve iletişimi sağladıklarını vurguladı. 

Sitokinlerin aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında çevredeki sağlam hücreleri öldürdüğünü anlatan Savaşçı, "Bağışıklık sisteminiz tamamen kendi dokularınızı yok etmeye başlıyor. Bu durdurulamaz sel, bir felaket gibi kendini kötü bir noktaya götürüyor. Bu durum ölüm ve yıkıcı hasarların artışına neden olmaktadır. Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda 'sitokin fırtınası' tanısı konulur. Sitokin fırtınasının tedavisine yönelik başarılı yaklaşımların, ağır COVID-19 hastalarının iyileşmesinde ve yaşamasında çok önemli olacağı düşünülmektedir. Kortikosteroid ve tosilizumab gibi ilaçların kullanılmasıyla bir umut olarak bu yıkıcı fırtına durdurulmaya çalışılmaktadır" dedi.
Bu haber 1135 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum