Çiğli'de Engelli Çalıştayı

Çiğli'de Engelli Çalıştayı
11 Aralık 2019 - 14:41
Reklam
Çiğli Belediyesi 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde “Yerel Yönetimlerde Hak Temelli Engellilik

Politikası” çalıştayı düzenledi. Engelli bireylerin sorunlarının temel bir ayrımcılık sorunu

olarak ele alındığı çalıştayda, Çiğli'nin engellilere dair politikasını oluşturacak çalışmalar

yapıldı.

Çiğli Belediyesi Meclis Salonunda yapılan çalıştaya engelli sivil toplum kuruluşlarının

yöneticilerinin yanı sıra İzmir'deki belediyelerin engelli hizmetleri birimlerinin sorumluları,

baro, oda ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Ayrıca İzmir'deki kent

konseylerinin engelli meclisi üyeleri de katılarak görüşlerini dile getirdi. Çalıştayda, engelli

bireylere yönelik hizmetlerin çerçevesi belirlenerek tüm belediye hizmetlerinin kapsayıcı

şekilde sunulmasına yönelik talepler politika belgesi haline getirildi.

Başkan Utku Gümrükçü: “Engelli politikamızı oluşturuyoruz”

Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü çalıştay ile belediyenin engellilere yönelik politikasını

oluşturmak istediklerini belirterek, "Engelli Hizmetleri birimimize bağlı olarak önümüzdeki

beş yılın eylem planını ortaya çıkarmak istedik. Engellilerle ilgili faaliyet gösteren sivil toplum

kuruluşları ile ayrımcılığı merkeze alan, onların taleplerini dikkate alan, yapacağımız

çalışmalarda onları da organize eden bir çalıştay oldu bu. Bu çalışmadan çıkan sonuç belgesi,

bizim de politika belgemiz olacak. Bu politika belgemizi de uygulamaya geçirmek istiyoruz"

diye konuştu.

Başkan Gümrükçü: “Engellilerimizin görüşleri çok önemli”

Çiğli Belediyesi'nin engelli hizmetleri birimini yeniden aktif hale getirdiklerini söyleyen

Başkan Gümrükçü sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar yapılan çalışmaları daha insan

hakları ve hak temelli bir anlayışla ileriye taşımayı hedefliyoruz. Belediyemizin bir kent

konseyi yok, dolayısıyla engelli meclisimiz de yok. Kent konseyimize bağlı engelli meclisimiz

kurulana kadar yapılacak çalışmaların yol haritasını bu çalıştaydan çıkacak meclis

belirleyecek. Bu meclis engelli hizmetleri biriminin de karar organı olacak aslında. Çalıştay

sonuçlarını kamuoyuna deklare edeceğiz. Bu çalıştaydan arzu ettiğimiz bir başka şey, bualandaki sivil toplum kuruluşlarının bizleri takip etmeleri, çalışmalarımıza dâhil olmaları,

bizimle tartışmaları ve bizden talep etmeleridir. Envanter çalışması için, muhtarlar, okul aile

birlikleri ve sivil toplum kuruluşları ile de yapacağımız toplantıların Haziran ayına kadar

bitmesini ve yol haritamızın ortaya çıkmasını hedefliyoruz.”

Başkan Yardımcısı Barbaros Kiriş: “Eşitlik sağlanmalı”

Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Barbaros Kiriş, “10 Aralık tüm dünyada İnsan Hakları Günü

olarak kutlanır. Bizde Çiğli Belediyesi olarak İnsan Hakları Gününde engelli bireylerin

sorunlarını temel bir ayrımcılık sorunu olarak ele alarak ve temel politikaların tartışılacağı

yerel yönetimlerde hak temelli engellilik politikası çalıştayı düzenliyoruz. Farklı ülkeler ve

sosyal kültürel ortamlarda yaşıyor olmalarına rağmen engelliler yaşama katılım

mücadelesinde karşı karşıya kaldığı en büyük sorun: ayrımcılık ve dışlanmak. Engellilerin

haklarını özgürlüklerini tanımlarken ayrımcılık konusunda ayrıca önem verilmelidir. Çünkü

yaşanılan her hak ihlalinde ilk sırayı ayrımcılık alır. Engelliler kimseden empati, hoşgörü, lütuf,

sevgi veya kardeşlik beklenmiyor. Zaten bunlar eşit yurttaşlığı da ve hiçbir hakka erişmeyi de

amaçlamıyor. Tek talepleri kanun önünde eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesidir” dedi.

Engelli Hakları Aktivisti Bahar Yavuz: “Her yere para dağıtırsanız paranız bir gün biter”

Engelli Hakları Aktivisti Bahar Yavuz, hak temelli bakış hakkında konuşarak “Hepimiz aynı

anda aynı şeyler bahsediyor olmazsak benzer çıkarım yolarlını takip edemeyiz. Engellilik

dediğimiz kavram yüzyıllardır insanları nitelendirmek için kullanılmış bir sözcük. Evvelinde

özürlü, sakat ve benzeri kelimelerin de kullanıldığı bir grup var ki aslında bütün kelimeleri

tam anlamıyla o gruba karşı gösteriyor. Engel dediğimiz şey şu anki kabul ettiğimiz hak

temelli bilincine var olan yaklaşımda toplumsal düzenlemelerin ve sunulan hizmetlerin bazı

bireyleri dışarıda bırakması nedeniyle ortaya çıkan durumdur. En temelde karşılaştığımız

model yardım temelli dediğimiz engellileri, eksik, kusurlu bireyler olarak görüp onlara çeşitli

yardımlar, para verilemesi ve bedava hizmet sunulmasına yönelik hizmetler oluyor. Bu

yardım temelli modelde, sisteme yeni engelliler geldikçe kaynakların tükendiğini görüyoruz.

Her yere para dağıtırsanız paranız bir gün biter. Ama onlara nasıl para kazanılacağını

gösterirseniz ve kazanmak için ne eğitimler alması gerektiğini gösterirseniz, para vermeye de

gerek kalmaz. Hem siz yorulursunuz hem de ihtiyaç sahibi her kimse onun ihtiyacını

gideremezsiniz. Çünkü her engelli insanın sağlık ve sosyal yaşama katılma gibi hakları var”

diye konuştu.Akademisyen Adil Çamur: “Engellilik politikasının geçmişi var”

Akademisyen Adil Çamur ise, Türkiye’de engellilik politikasının varlığı hakkında konuşarak,

“Bunu söylediğimde ‘Böyle bir politika mı var ki bunu analiz ediyorsunuz’ soruları oluyor.

Engellikle politikası bu bağlamda doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen bütün kararlar

mevzuat, uygulamalar, yardım kararlarının tamamı engellilik politikası olarak görüyoruz. Bu

meseleye ilişkin talep neyse onunla ilgili konuşulması gerekiyor. Mevzuatın ve uygulamaların

olması o meselenin kamu politikası haline geldiğini gösterir. Sonuç olarak analiz yapmak için

bir kırılma noktası koymak gerekiyor” dedi.

Engelli Hakları Aktivisti Mahir Işık: “Engellilere bakış açısı yanlış”

30 yıldır derneklerde STK’larda hak temelli yaklaşımla engellilik sorunları üzerinde çalışan biri

olduğunu söyleyen Engelli Hakları Aktivisti Mahir Işık, “Çiğli Belediyesi’nin, 10 Aralık İnsan

Hakları Gününde engellilik üzerinde bu çalıştayı yapmasını çok önemsiyorum. Bu bir fırsat

diye düşünüyorum. Engelli hakları ile ilgili Türkiye’de bir politika var ama biz bunun

neresindeyiz? Ben bunu 30 yıldır anlamış değilim. Toplum ya da yerel yönetimler engelliliğe

nasıl bakıyor? Bir bakış açısı var ama bana göre yanlış. Bunun çerçevesinde bir biyolojik tıbbı

modeli, sosyal ve insan hakları modeli var. STK’lar olarak bizlerin taleplerine bakışını buradan

yanıtlamak lazım. Yıllardır örgütleniyoruz ama bu açıdan baktığımızda Birleşmiş Milletler

engelliler hakları sözleşmesinin de varlığı bizi yanıltmasın. Genel anlayış içerinse insan

haklarına baktığımızda engellerini özel hakları yok. Bizi toplum farklı görüyor. Biz genellikle

sosyal modelde rehabilitasyon çok revaçtadır. Onları rehabilete edip toplumla kaynaşsınlar.

Sizce rehabilite edilmesi gerekenler kimlerdir? Gerçekten bizler gibi görünmüyor. Hak temelli

bir yaklaşım var, eğer yerel yönetimler engellilere hak sunmak istiyorsa kime ne hizmet kime

ne yapmak konusunu bilimsel açıdan değerlendirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Bu haber 1398 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum